ALTINMÜHÜR OTU
(Hydrastis canadensis)
Altınmühür , bir bitki türüdür. Hint boyası ve hidrastis olarakta bilinir. Ormanlık alanda yetişen bu çokyıllık bitkinin, parlak sarı, düğümlü kök tabanından, kıl küçüklüğünde kökler büyür.
İlkbahar 30 santimetreye ulaşabilen, tabanında sarımsı kahverengi pulları olan, tüylü dik bir gövde verir. Koyu yeşil yaprakları tüylerle kaplı, el biçimli ve damarlıdır. Çicekleri yeşilimsi beyaz, meyveleri ise koyu kırmızı, böğürtlene benzeyen tanelerdir. Ayrıca sinüsleri açmak için kullanılır.
Köksapı buruk ve acıdır. Içinde hidrastin, hidrastinin gibi alkaloidler bulunur. Köksapından dokumaları safran rengine boyamakta kullanılan sarı bir sıvı elde edilir.
Altunmühür otunun faydaları
Mantar hastalığına da iyi gelen altın mühür, özellikle kadınlarda karşılaşılan vajinal mantarın; aynı zamanda da pamukçukların iyileştirilmesinde etkin rol oynamaktadır. Sabahları görülen mide yanmalarına karşı kullanılır. Ayrıca iştah açıcı özelliklere de sahiptir.
Altınmühür otu , bağırsak solucanlarının düşürülmesine etkili bir bitki olmakla beraber, tırnak mantarının iyileşmesine de katkısı olan altın mühürün kullanımı, tırnak mantarı içinse, sürülmesi, ya da içilmesi tavsiye edilmektedir.
Altınmühür otu, Gıda zehirlenmesi gibi problemlerde meydana gelen, ishal ya da bulantı gibi problemler, altın mühür ile giderilebilmektedir.
Altınmühür otu kullanımı
Göz yorgunluğu, göz kaşıntısı; ya da göz kızarıklığı problemleri ile karşılaşan kişiler, altın mühür bitkisinin çayını hazırlayarak, bu çayı pamuk yardımı ile gözlerine kompres uygulamalıdırlar. Altın mühür bitkisinin yapraklarından elde edilen lapa ise, ciltte görülen isilik ve benzeri alerjik problemlerin iyileştirilmesine katkıda bulunmaktadır.
Altınmühür otu çayı
bir bardak kaynar su içerisine atılan bir tatlı kaşığı altın mühür bitkisi, bu ölçülerde demlenerek günde dört sefer içilebilir; on günden sonra, altın mühür bitkisinin içilmesine ara verilmesi gerekmektedir; aksi takdirde, karaciğer üzerinde bir takım olumsuz etkiler yaratabilmektedir.
BİR SONRAKİ MAKALE: Ayvadana
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder